9 Şubat 2017 Perşembe

SNAPCHAT SOHBETLERİ (avrupada taşınmanın zorlukları, taşınıyoruz,yenibir ev yeni bir hayat)



     Herkese merhaba,
Yine snapchatte sohbet etmek istediğim ama snap kirliliği yapmamak adına blogumda yazıya döktüğüm bir konu :)
    Bildiğiniz gibi bir avrupa ülkesi olan fransada yaşıyorum.düşününce harika olabilir ama işin birde kamera arkası var .yazımızın konusu "burada yaşamanın eksileri artıları" değil.bu sebepten bu konuyu teğet geçiyor asıl konuya bodoslama dalıyorum.
    Allahın izniyle 19 şubatta evimizi taşıyoruz (dikkat ettiyseniz taşınıyoruz değil evimizi taşıyoruz dedim) çünkü burayı iyi okuyun evi biz taşıyacağız.80 li yılların türkiyesinde olduğu gibi :/


    Taşınmak tüm kadınların gözünde büyür ama gelin birde biz avrupada yaşayan kadınlara sorun. Dinledikten sonra halinize şükrecedeksiniz.şimdi ben sizin bana sorduğunuzu varsayıp anlatmaya başlıyorum.
    Burda emlakçılardan, şahıstan ,belediyeden yada özel şirketlerden ev kiralayabiliyorsunuz.bizim oturduğumuz ev özel bir şirkete ait.bunu tercih etmemizin sebepleri
      1) şahısla uğraşmıyorsunuz -ki bundan önce oturduğumuz evi şahıstan kiralamıştık bin pişman olduk
      2) şirketin kendi bünyesinde elektrikçisi, su tesisatçısı vs her türlü hizmeti var -ki bunlarda sorun çıktığında tamir ettirecek adam bulmak deveye buz pateni yaptırmakla eş değer.buldunuz diyelim istediği parayı vereceğinize ev değiştirin daha iyi :)))) tamam abarttım o kadar değil ama türkiyeye
göre oldukça uçuk.  Bu bağlamda en azından tamirci arama derdinden kurtulmuş oluyoruz.
Düşündüm 3. Bi sebep gelmedi aklıma bu iki madde bile yeterde artar. 

      Bu arada biz sadece ev değil şehir de değiştiriyoruz o yüzden şimdi söyleyeceğim şeye hazır olun "taşınacağım evi sadece eşimin çektiği videodan gördüm :( aylardır ev arıyoruz.anlatmayı bırakın, şimdi ev arama maceramızı yazacak olursam  sabahı bulur. Ne benim yazacak mecalim kalır ne de sizin okuyacak yüreğiniz. Ev bulmakla da iş bitmiyor anlaşıp anahtarı teslim almak en az 15 gün :/ 
 Daha imzayı atıp anahtarı almadık ama aldık diyelim.NASIL TAŞINACAĞIZ :/ işte asıl kabus burda başlıyor.

      Şirket evlerinin altın kuralı evi aldığın gibi bırakmak zorundasın.misal duvar kağıtlarında yırtık varsa yırtık olan kolonu değiştireceksin.allah razı olsun aynı kağıt zorunlulukları yok :D Farklı kağıtlar kullanabiliyorsun. ( bu evden çıkacak kişiler için bir avantaj çünkü duvarındaki kağıdın aynısını bulamayabilir.bulduğunu kullanır.fakat eve girecek için zahmet.kimse duvarları birbirinden farklı abuk sabuk kağıtlarla kaplanmış bir evde oturmaz -ki biz bu eve ilk taşındığımızda da öyleydi ve biz hepsini söküp tekrar yaptık) bu bağlamda kural komple SAÇMA!
      İşin büyüğü evden çıkmadan bir evi elden geçiriyorsun öyle baştan savma da değil, adam akıllı.

        Evi aldığın gibi bırakmanın bir diğer yanı da "mutfağı hazır mutfak yaptıysan onu da sök götür , bizim eski lavabomuzu tak" şeklinde. Anlayacağınız biz bir de mutfağı sökeceğiz :/ ha bu arada 
evlerin mutfağında lavabodan başka bişey yok.ya öyle idare ediyorsun yada tekrar sökmeyi göze alıp yaptırıyorsun. anlatırken yüreğim darlandı. Artı olarak bir kamyon kiralayıp el elden eşyalarımızı taşıyacağız. Varın gerisini siz düşünün.

     Burda asla nakliye şirketi yok.evet doğru duydunuz NAKLİYE ŞİRKETİ YOK! bir söylentiye göre var ama ben kullanan görmedim.minimum 1200€ dan başlıyor (yani 2 odalı asansörlü az eşyalı bir ev taşımak) asansörsüz bir binada, en az 3 odalı bir evde oturuyorsan fiyat katlanıyor. Yada 3 küçük çocuğun olucak işte o zaman devlet evini ücretsiz taşıyor yoksa ne halin varsa gör.!!!!

    Bu yazıyı okuduktan sonra türkiyede yaşayan birinizin "hoooff yeeaaa ev taşiiyycaaazzz çok yorucuuğğğ" dediğini duyarsam ağzına kürekle vururum :)))))) yada okuyan kimse söyleyene vursun :))
           ALLAH BİZE VE TÜM TAŞINACAK AVRUPALI TÜRKLERE KOLAYLIK VERSİN (!)
     

8 Şubat 2017 Çarşamba

KİKO HEART SHAPED LİPSTİCK

   
    
     SA
     Kiko kozmetiğin sevgililer gününe özel çıkardığı kikomatte4you serisini görünce gözüm döndü :)) kimin dönmezdi ki! Herşeye bi kalp kondurmuşlar :) allık,fırça,oje konusunda gözüm aç değildir ama söz konusu ruj olunca dayanamam.o yüzden günlük kullanıma da uygun bir renk seçip sadece bir ruj aldım :) firma sadece 5 renk çıkarmış ve diğer renkler son derece iddialı.benim seçtiğim 1 numaralı rujdu.

             


     Ürün 1. Karede görüldüğü üzere çerçeveli bir kutuda geliyor
Ruj içinde pembe pelür kağıda sarılı.
Ambalajı gri mat renkte ve üzerinde " heart love kisses romance love
                             Passion kisses hear love romance
                             Romance passion heart kisses love
                             Kisses love possion kisses romance" yazıyor :)
     Bence hiçbirşey anlamayan biri için bile romantik bir görüntü...
Kapağını ilk açmaya çalıştığımda yaşadığım dramı görmeliydiniz :)) çekip çıkarmaya çalışıyorum olmuyor,üstten ittiryorum alttan mı çıkacak diye olmuyor.en son kıvırmayı akıl edebildim :))) bir kere kıvırıp öyle çekiyorsunuz kapağını.zahmetli bişey değil.kullanım pratikliğine gölge düşürmüyor.

                        
                 
  
      Yapısı kuru krem :) kalıcılığı konusunda beklentiler farklı , bana göre kalıcılığı iyi.kalp şeklindeki ucu akıllara sürmenin ne denli kolay olup olmadığı sorusunu getirsede inanılmaz kolay -ki ben dudak çerçevem belirgin olmadığı için kalemsiz ruj uygulayamadanlardım- ona rağmen çok kolay uyguladım. Rujun yapısı tamamen ortaya çıksın diye herhangi bir lip balm uygulamadan ruju dudaklarıma direkt olarak sürdüm. Aksi gibi son günlerde dudaklarım çok kuru. Yalnız rujun resmen onarma özelliği var çünkü dudaklarımı yumuşacık yaptı :) söyleyeceklerim bu kadar.

                         


                BAKIMLI VE SÜSLÜ KALIN :)


4 Şubat 2017 Cumartesi

COUDALIE POLYPHENOL C15 anti-ride ( YAŞLANMA KARŞITI SERİ)

 
              

      SA
      Bu Başlık altına yazılacak o kadar çok şey var ki aslında parmaklarım keşke düşünce hızıma yetişebilse :)) 

Öncelikle değinmek istediğim şey yaşlanma karşıtı ürünleri kaç yaşından itibaren kullanabiliriz ?

--- 25 yaşından itibaren yaşlanma karşıtı ürünler kullanılabilir. O da kendi içinde "neden"lere ayrılır
Genetik faktörler, beslenme, mimik alışkanlıklar,yaşam tarzı ... bunların cildimiz ve aslında sağlığımız üzerinde ciddi etkileri vardır.
    Cilt sağlığını ayakta tutmak için bilinen en güzel yol su içmektir.tüm davranışlar alışkanlıkla gelişir.su içmeyi sevmeyen ve susamayan biriyseniz bile ; çalışıyorsanız masanızın üzerinde kocaman bir bardak suyunuz mutlaka olsun gördükçe içersiniz, öğrenciyseniz çantanızda :) 
     Saati saatine ,düzenli beslenemesekte imkanlar el verdiğince düzgün beslenmekte cilt sağlığı açısından son derece önemlidir.vitamin ve mineral açısından kuvvetli kuruyemişler, mevsiminde tüketilen sebze ve meyveleler cildimizin daha aydınlık daha canlı görünmesini sağlar.
      Aslında en önemli noktalardan biri düzenli gece uykusu uyumak, sigara ve sigaralı ortamlardan da uzak kalmak :/  bu konuyu çok irdelemiyorum :))) 
   Bilinen bir gerçek olarak kuru cilt çabuk kırışır. Örneğin kuru ciltli biri olarak ben 25 yaşında başlamadım anti age ürünlere hatta 34 yaşında başladığımı itiraf etmeliyim.belki o zamanlarda herşeyi bu kadar biliyor olsaydık bende başlardım :)) onun yerine cildimi bolca içten ve dıştan nasıl daha nemli tutabilirim lere yöneldim.inanır mısınız haftada 2 kere yarım bardak suda yaş maya eritip içtiğimi bilirim.hatırlamak bile istemiyorum :))
   20 li yaşların ortasındasınızdır ve çokça mimik yapıyorsunuzdur.kırışıklıklar henüz kalıcı değildir ama inceden  yer etmeye başlamıştır. İşte tam o aşamada kullanılmaya başlanmalı ki, çizgilerinizin yeri derinleşip kalıcı hal almasın.
    Ben coudali nin 3 lü anti aging setini kullanıyorum.bu set ;
    Anti aging yüz kremi
    Anti aging göz ve dudak çevresi kremi
    Ve anti aging serum dan oluşuyor  

Belki bu yaşıma kadar cildimi yormadığım içindir bilemiyorum ama ben bu setin faydalarını gözle görülür bir şekilde farkettim.bu benim ikinci setim.bir kez daha almayı dşünüyorum.belki bir kere daha bitirdikten sonra bi tık daha kuvvetli anti aging ürünlere yönelebilirim.

     Seti nasıl kullanıyorum;
Sabah akşam olmak üzere günde 2 kez
Önce serumu uyguluyorum.çok kolay emiliyor.
Ardından yüz kremini
Son olarakta göz ve dudak çevresi kremini uyguluyorum.

                    
      

biliyorsunuz atopik dermatitli cildim var ve bu ürünleri yeri geldi tedavi sürecimden dolayı  hiç kullanamadım, düzenli uygulayamadım.ama ona rağmen memnun kaldım. Artı olarak parfüm içemiyor.

        Son olarak "anti aging ürün almak istiyorum ama cildimi de çok yormasın istiyorum" diyenlerdenseniz ürün muazzam.
        Yada "daha önce hiç yaşlanma karşıtı krem kullanmadım ilk defa alıcam ne alsam" diye düşünüyorsanız yine bu set sizin için gerçekten uygun. 
    
        Cildiniz çok kuruysa seti kullanmadan önce kendi nemlendiricinizi uygulayın.tamamen emildiğinden emin olduktan sonra seti uygulayın. Çünkü ne kadar doğru ürün kullanırsanız kullanın cildinizi yeteri kadar nemlendirmiyorsanız çizgilerin önüne geçmek kaçınılmazdır :( 

       BAKIMLI KALIN :) 
    
     
  

3 Şubat 2017 Cuma

NUXE PRODIGIEUSE DD CRÉME

   SA
   Her zaman ki gibi yazısını uzuunn zaman ertelediğim bir postla karşı karşıyasınız.ben istemez miydim şu postu yazarken gözümde siyah kemik çerçeve gözlüğüm,elimde kahvem :))) gelin görün ki kucağımda bera,koltuğun tepesinde sarp efeyle yazmaya çalışıyorum.bi dk şunlardan bi kurtulayım geliyorum :/
   
                    

     Evet ne diyordum , nuxe prodigieuse serisinin DD kremi şehir kirliliğine karşı, güneş koruyucu ve tüm gün cildin canlı kalmasını vaad ediyor ... beni bilirsiniz fondöten kullanmayı sevmiyorum ve bb ler cc ler daha çok ilgimi çekiyor.bu ürünü eczanede görünce ve sundukları beni cezbedince havada kaptım..şehir kirliliğini falan bilemem ama benim 

*cildimde kalıcılığı muazzam
*örtücülüğü orta 
*ürünün mercimek kadarı tüm yüzüme yetiyor
*kokusu harika

Gelelim ürünün hoşlanmadığım taraflarına

*çok kalın bir yapısı var ciltte dağıtmak zor
*rengi çok sarı,bendeki en açık rengi olmasına rağmen




*mac strobe cream le kullanıyorum mutlaka,hem yapısını inceltiyor hem dağıtmak kolay oluyor.
*özetle pratik bir ürün değil.hani kullanmadan önce strese girdiğiniz ürünler vardır ya onlardan.

  Kullanmasına kullanıyorum,sonucu da memnun ediyor ama bitince bir daha alacağım bir ürün asla değil.

           
               BAKIMLI VE SÜSLÜ KALIN :) 

2 Şubat 2017 Perşembe

SNAPCHAT SOHBETİ (ürün tavsiyeleri hakkında)

   

     S.A ,
     Aslında snapchatte konuşarak anlatacaktım ve fakat 10sn lik snaplar lafı ağzıma tıkıyor ve ben bu durumdan hiç hoşlanmıyorum :/
    Direk konuya giriyorum , biraz uyarı niteliğinde bir içerik olucak.uzun zamandır o kadar sık denk geliyorum ki bu tarz şeylere yazısını yazmak istedim.
     Bana gelen msjlar ve sorular doğrultusunda böyle bir post yazmanın uygun olacağını düşündüm.
     Öncelikle hiçkimsenin cilt tipi,rengi,beklentisi,aynı olmadığı için ,ten ürünlerinde (fondöten,nemlendirci,temizleyici,tonik...vs) blogger yada vloggerlardan tavsiye beklemeyin.ha tavsiye veren çok olucaktır -ki cahiliye dönemimde benimde yapmışlığım var- ama siz sormayın,öneri beklemeyin.sonrasında ne siz hayal kırıklığına uğrayın ne de tavsiye veren kişi zan altında kalsın dimi ama :) bu birinci neden, ikinciye gelecek olursam o da herkesin zaman zaman,yaşa,mevsime hatta strese bağlı olarak cilt tipi değişiyor.bi ara bayılarak kullandığımız,baş tacı ettiğimiz ürünleri bi an geliyor yerin dibine sokuyoruz inanın :)))) ha bazende firmalar ürünlerin içeriğiyle oynayıp formülasyonunu değiştiriyor.
      Bu ikinci sebebe bağlı olarak kendimden örnek vermem gerekirse, en son başıma gelen ve beni şaşırtan bir üründen bahsetmek istiyorum;
                       
                            urban decay far bazı
zaten egzamalı ve çok kuru bi göz çevrem olduğundan önceden baz bile kullanmadığım halde farımda ne bi bozulma ne de katlanma bölgemde birikme oluşurdu.bu bazı da sırf göz kapağı rengimi nötrlemek için kullanırdım ve göz kapağımı daha da kuruturdu.allah yarabbi sonra ne olduysa bu far bazıyla bile göz kapağımda birikme oluyor inanılır gibi değil.ama yok !! Sorun bende orası kesin.hadi buyrun şimdi ben nasıl tavsiye verim? Neye göre? Kime göre vereyim :))))

      Son zamanlarda cilt temizleme yöntemimde de ufak gelişme ve değişimler oldu.uzun zamandır takip edenler bilir. Asla pamukla çok hafifte olsa sürtme yöntemiyle makyajımı çıkaramazdım.göz çevrem hemen reaksiyon gösterirdi.sabun içermeyen ürünlerle yıkayarak makyajımı çıkartırdım.şimdide aynı şekilde devam ediyorum ama mesela zor çıkan ürünler kullandığım zaman -ki bu genellikle jel eye liner yada water proof göz kalemi oluyor.suyla yıkasam bile bi panda oluyorum ,bi karartı kalıyor.onu da biodermanın misel suyuyla temizliyorum.çok şükür bir reaksiyon göstermiyor :) 

     Bioderma misel su için şu yazıma  bakabilirsiniz
     Misel su kullanımına uzun süre neden ara verdim ? Onun için de Şu yazıma bakabilirsiniz :) 

       Kendimle ilgili anlattığım durumları yine gelen msjlar doğrultusunda açıklamak istedim.işte "siz şu ürünü kullanmıyordunuz,siz şunu şöyle yapmıyordunuz" diyen harika dikkatli izleyenlerim olduğunu bilmekten de gurur duyuyorum.bu açıklamalar onlara :)
          Bir konuya daha değinmek istiyorum oldukça sinir olduğum bi şey :))) yazıyı da tam regl gününde yazıyorum valla çok atarlıyım :D
    Bir kitle var, kimde ne ürün görse onu almak zorunda.kullanıp kullanmayacağı umrunda değil.yeterki onu alsın.bu tarz kafaları asla anlamıyorum.neyin eksikliğini yaşıyorlarda böylesine bir hırs içindeler.hepimiz mutlaka birilerinden bişey görüp alıyoruz ama demek istediğimi anladınız siz yormayın beni allasen.
   O youtuber nasıl bir ışığın altında,hangi tür merceği,makineyi kullanıyor da öyle kusursuz çıkıyor biliyor musun? O kusursuzluğun o födötenle yada o bazla yada o farla yada bilmemneyle ilgisi yok ki hemen koşup alıyorsun :))
 
     Fransada mesela sephoralarda renkli kozmetik sample ı vermiyorlar.onun yerine orada yüzünüze uyguluyorlar.büyük ihtimalle bu durum türkiyede de geçerli.fondöten alacaksanız orda deneyin ama yine hemen almayın.o fondötenle bi günü geçirin.gerekirse ertesi gün başka bi fondöten deneyin.öyle karar verin.bakım ürünlerindeyse sample veriyorlar.onları da o şekilde deneyebilirsiniz... umarım yeterince  açıklayıcı olmuşumdur. Bir başka atarlı yazıda görüşmek üzere .şaka kız şaka :D
     BAKIMLI KALIN :)